Yazıyla Yaşamak
Yazar: Güven Turan
ISBN: 978-975-363-589-3
Tekrar Baskı: 2. Baskı / 02.2022
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 01.2000
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Sayfa Sayısı | : 216 |
Boyut | : 13.5 x 21 cm |
Tekrar Baskı | : 2. Baskı / 02.2022 |
Güven Turan, ilk şiirinin ve yazılarının yayımlandığı 1960’lardan bu yana, şiir, öykü ve romanlar yanında, deneme, eleştiri ve inceleme yazıları da yazdı.
Bu kitapta, Güven Turan’ın konular (postmodernizm, şiir ve intihar, çizgi roman, modernizm…), kişiler (Tezer Özlü, Ahmet Haşim, Lâle Müldür, Yusuf Atılgan…) ve kitaplar (Gri Dîvan, Atlas, Hayal ve Istırap, Bir Kara Derin Kuyu…) üzerine deneme ve eleştirileri, ayrıca konuşmaları yer alıyor.
Güven Turan’ın yazınsal evreninin boyutları deneme, eleştiri ve söyleşilerinde iyice beliriyor.
Şiirin geleceği: bir ütopya
Bir zamanlar ütopyalar vardı. Bir gelecek düşünüldüğünde zamanın bütün olumsuzluklarından arınmış, bütün olumsuzlukların karşıtı bir dünya düşlerdi insanlar. Sonra çağımız geldi ve şu muhteşem yirminci yüzyıl bize getire getire anti-ütopyaları getirdi. Geleceğin dünyası, güncel olumsuzlukların arındığı, mükemmelin bulunduğu, bir dünya değil de aksine ne kadar olumsuzluk varsa onların en uca itildiği, abartıldığı bütün umutları yırtan bir kara delikti... 1948'de, 1984 düşünüldüğünde bile, inanılmaz bir korku dünyası bekliyordu bizi... Şimdi yirminci yüzyılın sonu yaklaşırken, ütopyalar bile görünmüyor ortalıkta hâlâ. 1984'ün, Brave New World'ün tutmamasının getirdiği sakınmayla olacak, anti-ütopyalar da iyice azaldı.. Gene de geçenlerde, bir Türk sanat-kültür dergisinde bir ütopya yazımı yarışması, büyük ölçüde anti-ütopya lekeleriyle dolu örnekler sergilendi! Gençliğimde, kötümserliğin bir gereklilik olduğu o yirmili yaşlarımda bile, her şey için, hatta aşk için bile anti-ütopyalar geliştiriyordum ama, şiir için sadece "ütopyalar" vardı benim için. McLuhan'ın "küresel köy"ü (global village) içinde, şair daha güçlü olacaktı... Elektronik iletişim araçları (TV, radyo, sonra kaset teypler, videolar, şimdilerde kablolu TV, uydu yayınları, CD, CVD... Yarın öbür gün holograf...) şairin "küresel köy"deki uzantıları olacaktı... '60'lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde şiir okunan salonlar dolup taşıyordu. Uzunçalarlarda şiir plakları pop şarkıcılarınki kadar satıyordu. Sovyetler Birliği'nde Voznesenski'nin şiir okuduğu yer, bir salon değil, stadyumdu! Bütün bunlar bugün azalmış mı görünüyor? Bu beni kötümserliğe itmiyor. Şiir tükeniyor yargısına vardırmıyor... Şiirin bugünkü durumunu ben, dünyamızın kitsch kültürüne karşı kendi suları arkasına çekilmesi diye adlandırıyorum. Şiir bugün gene okunuyor, gene şiir kasetleri yapılıyor... Ama artık bir pop kültür yaygınlığı değil sözkonusu olan. Şimdi şiirin okuru daha bilinçli, daha hazırlıklı, daha donanımlı uzanıyor bir şiir kitabına... Şiir köklerine dönüyor yeniden... Gelecekten söz etmek, bize her zaman geçmişten söz etmeye fırsat verir. ya da ne zaman gelecekten söz etmek istesek, mutlaka geçmişe de uzanmak zorundayızdır. Evet, T.S. Eliot'tan bir alıntı yapacağım burada. Hem de tahmin ettiğiniz alıntıyı: Time present ant time past / Are both perhaps present in time future / And time future contained time past.