Sayfa Sayısı | : 120 |
Boyut | : 16 x 16 cm |
“Ruhum Gövdemde Değil”
çocukluk sömürülmelidir kendim olmadım
korktum kalbimi açacaksınız diye
dokunmak değil gövde yalanmış
gördüğüm şey ben kendini bende bulan şey
şiir çocukluğun yerleşme aşamasıymış
19.06.2000
şairim, ruh bilimcisi.
Zamanın diline düştüm. Yorgun, bilinçsiz, istemsiz ve yalnızlığa ayarlı. Vaktinde çalan saatler gibiyim. Bu yüzden, beni böylesine boğan, acıtan bu iç yolculuklar... Nereye gider insan bu iç yolculuklarda? Neyin gizini çözer, nereye varır ve nasıl anlamlı kılınır hayat? Çılgınlık desem, çılgınlık değil benimkisi. Çılgınlık, yazmak... Kendine inat, yaşama ve ölüme inat yazmak... Her an kendine ve yaşamın sonluğuna direnmek.
Bir sonsuzluk isteğidir yazmak ve yeniden anlamlandırmak kendini. A’dan z’ye, tepeden tırnağa, çocukluktan erişkinliğe, kendini yeniden ve istediğin biçimde yoğurup, yeniden ve yeniden oluşturmak. Tıpkı bir heykeltıraş gibi kendini yontmak ve koparmak kendinden zayıflıklarını. Bir türlü uyumlu hale getiremediğin zayıflıklarını... Benim insanlık onuru dediğim, bir başkasının belki içi boş bir anlama çevirdiği o soylu düşünme biçimleri....