Karga ile Tilki ve Cırcır Böceği ile Karınca

Selçuk Demirel’den Jean de La Fontaine yorumu

La Fontaine deyince akla hiç düşünmeden iki masal gelir: Karga ile tilki ve cırcır böceği ile karınca. 7’den 70’e herkes bilir sakar kargayı ve tembel cırcır böceğini. Peki ya işin aslı öyle değilse?

Ne kargalar eskisi kadar budala, ne de karıncalar o kadar acımasız. Cırcır böceği ve onun müziği olmasaydı, kavurucu yaz sıcaklarında çalışmak ne kadar zor olurdu düşünebiliyor musunuz? Tilkiye gelince, uzun lafın kısası, aklın kurnazlıktan bin kat daha üstün olduğunu böylelikle anlamış oluyoruz.

Desen kitapları ve John Berger ile yaptığı ortak yapıtlarla adından söz ettiren Selçuk Demirel’den La Fontaine’in masallarına farklı bir bakış. Selçuk Demirel bu defa hem çiziyor hem yazıyor hem de okurlara alışılmadık bir son vaat ediyor.

Bir ağacın dalına konmuştu Karga Usta, gagasında kocaman bir kaşarpeyniriyle. Pek memnundu hayatından birazdan afiyetle mideye indireceği nefis peynirle.

Karga usta, gagasındaki peynirden ve yaydığı nefis kokudan başı dönmüşcesine zevk alıyordu, bitmesini istemiyordu bu keyfin.