Anne’ye ayetler ve o’nun postmortem alâmetleri

Bazı deliler kırbaçlanarak geliyordu…

YAĞMURLAR YAĞIYORDU

Yağmurlar yağıyordu / uzun geniş yağmurlar
Sayısız yağmurlar boyunca
Upanishad’lar boyunca...
Rock and roll’cu bir martı uçtu
Camın ortasından bir atlıkarınca
Ve bir martı yalandı durdu pencerem boyunca...
Deniz uzadı / uzadı geçti önümden
Beyaz dalgalar boyunca
Ve vapurlar önünde o dalgalar birbirini kovaladı
Kristal haftalar boyunca...
Kadın öldü müydü / ne olmuştu
Annem mi ölmüştü yoksa
Böyle garip bir zaman aralığında?
Boylu boyunca annem ya da ben
Uzanıyorduk işte yeni bir Mesih’in gölgesinde
Hangimiz Elektra, Leto ya da Meryem’di ANNE? ...
Sırtlanımsı sırtında / pembe çiçekler
Açıyordu denize doğru
Ve gri bulutlar geçiyordu sıra sıra üstümüzden
Ve gururlu bir martı
İki yavrusunu çıkarıyordu dama
Diğer tüm martılar varmak isterken oraya...
Ve anne martı hafif uzaklaşırken oradan
Önümden uçarken atıyordu kakasını
Nerde Kadıncağızın maması nerde ya?
Sanki bana kalmıştı bütün zamanların stoik filozofia’sı...
Zülkarneyn’in iki ince uzun bacağı
Dans ediyor gibiydi bilinmeyen olmadık bir müzikte
İki küçük yavru gibi başlarını öylece hareket ettirirken
Sağa sola / anlaşılmaz bir melodinin ortasında...
Martıların yavrusu kaybolduğunda mı
Dönüşürlermiş onlar martıya?
Bir martı işte kalıyor yavrularıyla
Diğer bir martı dönerken Zülkarneyn’in tepesini
Boylu boyunca...
Gittikçe ufalan gri bir kış manzarası işte
Gittikçe ufalan bir yaz başlangıcının ortasının içinde...