Dünyalar İçin Dünyalar Açan Sanat ve Kültür
ISSN: 977-1300-2740-159
Sayı : 159 Dönem : Temmuz - Ağustos 2017
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
1974’TEN BERİ KESİNTİSİZ YAYIMLANMAKTA OLAN SANAT DÜNYAMIZ’IN BU SAYISINI KARAKÖY’DEKİ GEÇİCİ MEKÂNIMIZDA TAMAMLADIK. BİR SONRAKİ SAYIMIZI GALATASARAY’DAKİ ESKİ İKAMETGÂHIMIZDA, AMA BU SEFER TAMAMEN YAPI KREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK’A ADANMIŞ, YEPYENİ BİNADA HAZIRLAMIŞ VE YAYIMLAMIŞ OLACAĞIZ.
Sanat Dünyamız’a buradan abone olabilirsiniz.
EDİTÖRDEN
Dünyalar İçin Dünyalar Açan Sanat ve Kültür – Mine Haydaroğlu
Mimarlık Tarihimize Bir Armağan: Afife Batur - Nazlı Pektaş - Afife Batur
Türkiye’de mimarlık tarihi yazını alanında elinizi attığınız pek çok kitapta Afife Batur ile karşılaşmak, sürekli çalışan bir bilim insanıyla; ailesiyle, gençliğiyle, nefesiyle karşılaşmaktır.
Prof. Dr. Afife Batur araştırma heyecanı ve tutkusu hiç bitmeyen bir bilim insanı.
Akademik kariyerine İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Kürsüsü’nde başlayan Batur, genç bir akademisyen olarak önce Osmanlı klasik döneminde “Strüktür ve Biçim” gibi mimarlığın kavramsal içeriğini tartışan çalışmalar yapar. Sonrasında araştırmalarına 19. yüzyıl mimarisinin yaşayan örnekleriyle devam eder.
İstanbul’u incelemeye başlar. Mimarlık tarihi alanında kentlerin bugün de ayakta olan mirası Batur’un geç dönem çalışmalarının ana konusu olacaktır. Kentler mimari birikimleriyle hafıza mekânlarıdır ve Batur için mimari, kentin kimliğini oluşturur.
Bugün İstanbul mimarisi hakkında bildiklerimizin kaynağı, çocukluğundan itibaren okumayı ve öğrenmeyi kendisi bilmiş ve hâlâ öğrenen ve öğretmeyi hiç bırakmayan bir insanın yaşamında ardına kadar açık olan kapıdan bize akanlardır. Söyleşimizde okuyacağınız yaşam öyküsü içinde yer alan çalışma alanları kitap olduğunda Batur’un duyduğu tarifi zor heyecan, işini sevgiyle yapmasında saklıdır. Kitapların biri bitmeden diğeri hakkında çalışmaya başlaması Afife Hanım’ın çalışma azmi ve mesleğine duyduğu inancın tezahürüdür.
“Bellek Emek” dizimizin son konuğu Afife Batur, kendini mesleğine ve eğitime adamış çalışkan ve disiplinli bir Cumhuriyet kadını. Bursa’da geçen ilk gençlik yıllarının ardından başlayan mimarlık eğitimini, İstanbul’u, mimarlık tarihini ve projelerini konuştuk.
Devamı bu sayıda...
Attar’ın RehberliğindeTez-Antitez-Sentez - Naz Uğurlu
57. Venedik Sanat Bienali’nden Notlar - Nazlı Pektaş
Venedik Bienali 2017’de Almanya Pavyonu ve Kore Pavyonu - Burcu Uğuz
Ferhat Özgür ile söyleşi - Mine Haydaroğlu - Ferhat Özgür
Yazı Tuhaflaşınca - Cansu Nur Şimşek
Zeynep Beler’in Zilberman Gallery’nin proje alanı Zilberman Projects–İstanbul’da yer alan sergi “Yazı Kalır” isimli proje sergisindeki neon çalışması cümle, çağrışımlarla örülü, çok taraflı ve çok katmanlı anlam kurguları üzerine kalem kırdırtacak bir sergi. Çok taraflı olması, yazının sahibinin ne yazmış olduğuna dair öznel fikrinin ve ucu açıklığının yanında okuyucuya anlam üretkenliği ve türetkenliği görevini üstlendirmesi ile ilişkili olurken, çok katmanlı olması ise metinlerarasılığa ve yeni bağlantılara yol açmasıyla ilintili.
Sahte bir yazma türü olan asemik yazıdan çıkış noktasını alan işin, okuyabilen ve yazabilen tek canlı olan insanı (alt küme: yapay zekâlar), yaratıcı düşünmeyi, başlı başına yazma eylemini ve –Freudyen bir yorumla, yazmanın rahatlama ve yüzleşme gibi âdetlerin gerçekleşmesine yardımcı olduğunu akılda tutarak– toplumdaki yüzleşememe travmalarını sorgulamak için verimli ve yerinde olduğunu söyleyebiliriz. Yazı, bir yaratma alanı açarak onarıcı bir işlev görür. Gerçeklikle muhayyelin bağını kurgular. Yıkıcı dürtüler, zorlanmalar yazı ile ayıklanır ve aydınlanır.
Devamı bu sayıda...
Hasan Özgür Top - Kültigin Kağan Akbulut
FragMENtaTION 30 - Ali Ünal - Fırat İtmeç
“Geçen Gece Bir Rüya Gördüm” sergisi üzerine Elif Kamışlı ve Su Başbuğu ile söyleşi - Mine Haydaroğlu - Su Başbuğu- Elif Kamışlı
Mine Haydaroğlu: British Council Koleksiyonu’ndan bir seçkiyle hazırladığınız “Geçen Gece Bir Rüya Gördüm” başlıklı serginiz birkaç bakımdan heyecan verici: İnternet üzerinden erişilebilir olması. Önemli bir koleksiyondan parçalar sunması. Akıcı ve çekici anlatımı. Bu serginin spesifik konseptine girmeden önce, bu tür sergi yapma fikrinin nasıl doğduğunu ve amaçlarını biraz anlatır mısınız?
Su Başbuğu: British Council olarak dijitalin global ölçekte ne kadar önem kazandığını bir süredir takip ediyoruz. Yaptığımız her projede muhakkak bir dijital ayak kurgulamayı ve etkinliğimize/sergimize gelemeyenlere de ulaşmayı hedefliyorduk. Bunun ilk örneğini aslında 2015 yılında Pera Müzesi ve Cer Modern’de yaptığımız ve yine British Council Koleksiyonu’ndan Türkiye’ye getirdiğimiz “Grayson Perry: Küçük Farklılıkların Kibri” sergisi ile yaptık. Sergi İstanbul ve Ankara’da seyirci ile buluşurken, yaklaşık 45.000 kişi sergileri gezdi, hazırladığımız sanal sergiyi ise 150.000 kişi ziyaret etti. Dijitalin Türkiye’de gücünü ve yansımasını aslında en iyi orada fark etmiş olduk ve bu çerçevede odağımızı dijital projelere yönlendirerek ve çalışma başlıklarını daha kapsayıcı, inovatif ve farklı seslere odaklayan bir programlama geliştirmeye doğru yöneldik.
Müzik alanında global, inovatif dijital bir projeye ev sahipliği yaptık “Mix the City” (www.mixthecity.com). “Mix the City” İstanbul’dan 12 müzisyeni, Kutiman’ın müzik küratörlüğünde sanal bir platformda topladık. Site ziyaretçileri bu 12 müzisyenin kısa kliplerinden kendi İstanbul mikslerini yaratabiliyorlar. Platformun global ölçekteki başarısından sonra Tel Aviv ve İstanbul şehirlerine, Balkanlar, Moskova, Mannheim, Hamburg, Mumbai, Delhi şehirleri eklendi. Yakın zamanda Hindistan’dan 2 şehir ve Afganistan da sisteme eklenecek. Nihai amacımız bütün bu şehirlerin birbirine mikslenebileceği bir altyapı kurmak ve ziyaretçilerden dünya mikslerini hazırlamalarını istemek.
Devamı bu sayıda...
İki Kadim Dost: SezerTansuğ ve Yüksel Arslan - Ömer Faruk Şerifoğlu
Mine Kaplangı ve Naz Cuguoğlu ile Collective Çukurcuma Üzerine Söyleşi - Mine Haydaroğlu - Naz Cuguoğlu - Mine Kaplangı
Güler Kutluk’un Resimlerine Felsefi Bir Bakış Aç - Tufan Erbarıştıran