Bruni’nin Avlusu
ISBN: 978-975-08-2265-0
Tekrar Baskı: 6. Baskı / 06.2024
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 05.2012
Resimleyen: Dilek Yördem Ceylan
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Sayfa Sayısı | : 80 |
Boyut | : 13.5 x 19.5 cm. |
Tekrar Baskı | : 6. Baskı / 06.2024 |
Arslan Sayman’dan Yeni Bir Kitap: “Bruni’nin Avlusu”
YKY’den daha önce “Hezarfen’in İzinde… Gökyüzünde”, “Mevsimlere Güzelleme” (Sara Şahinkanat ile birlikte) ve “Balaban ile Şakrak – Bir Kuş Yuvası Masalı” kitapları çıkan Arslan Sayman’dan yepyeni bir kitap: “Bruni’nin Avlusu”.
Kitabın küçük kahramanı Su Ay yaz tatilini yeni bilgisayarı başında geçireceğini düşünmekteyken, küçük bir bisiklet kazasıyla hayatı umulmadık bir biçimde değişir. Bütün yazı hummalı bir çalışmayla provalarda geçer, çünkü onu tiyatro cadısı öpmüş, Su Ay artık bir tiyatro oyuncusu olmuştur…
Dilek Yördem’in resimlediği bu güzel tatil kitabı, “Bruni’nin Avlusu”nu çocuklar hem severek, büyük şehirlerde yaşayan çocuklar ise biraz kıskanarak okuyacaklar.
Eve geldiğimde kafamda bir sürü soru vardı. Bizimkilerin “Nerede kaldın?” diyen bakışları altında sofraya oturdum.
Tıka basa doyunca, “Baba, Alp öğretmeni tanıyor musun?” diye sordum. Babamın yüzündeki gülümsemeye anlam vermeye çalışıyordum ki, “Evet. İyi tanıyorum. Liseden arkadaşım. Uzun yıllardır da görüştüğüm bir dostum. Niye sordun?” dedi.
“Sorunca sen niye güldün?” diyerek soruyla karşılık verdim.
“Güldüm, çünkü Alp’in bizim mahalledeki çocuklarla bir tiyatro topluluğu kuracağını duydum. Bunun senin kulağına ne zaman geleceğini merak ediyordum…” demesin mi?
“Bir kaza sonucu duydum…” dedim. “İyi de, oyunculuk yeteneğim olduğunu düşünmüyorum. Katılsam ne yapacağım?”
Annem araya girip, “Su Ay, duyguların var değil mi?” diye sordu.
Ne biçim bir soruydu bu anlamamıştım… “Nasıl yani?” dedim.
“Şöyle yani… Şaşırıyorsun, üzülüyorsun, seviniyorsun… Değil mi?”
“Tabii ki, ama bunlarla ne ilgisi var tiyatronun?”
Annem, “Çok ilgisi var. Duygularını nasıl ifade ediyorsun? Örneğin kızınca ne yapıyorsun? Yüzünün halini, duruşunu, sesinin tonunu istersen ben söyleyebilirim…” dedi gülerek.
“İyi ama kızınca gerçekten kızıyorum. Kızma taklidi yapmıyorum ki!”
“Ah! Su Ay, tiyatro da taklit yapma sanatı değildir zaten. Tiyatro aslında yaşamın ta kendisidir. İnsanı insana insanca anlatma sanatıdır tiyatro…”