Sanatta Bireyin Doğuşu
ISBN: 978-975-08-2042-7
Tekrar Baskı: 3. Baskı / 04.2014
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 07.2011
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Sayfa Sayısı | : 112 |
Boyut | : 13.5 x 21 cm |
Tekrar Baskı | : 3. Baskı / 04.2014 |
Sanat, Ortaçağ’ın sonundan itibaren, yaratıcı yatağını kutsallıktan ayırmaya başladı ve gitgide tekilleşen insana doğru yöneldi. Bu serüvende Van Eyck’ın portreleri, Monteverdi’nin ilk operaları, Montaigne’in Denemeler’i ve Daniel Defoe’nun Robinson Crusoe’su modern bireyin keşfine tanıklık etti.
Sanatta Bireyin Doğuşu’nda Todorov, Foccroulle ve Legros; resim, müzik, felsefe alanlarında bireyin ortaya çıkışının felsefi ve estetik temellerine yönelik bir kazı çalışmasına girişiyorlar.
Önsöz
Ortaçağ’ın sonunda, hâlâ tanrı-merkezli gösterimlerin (représentation) egemenliğindeki bir dünyada, çeşitli yerlerde “insanlık onuru”na yönelmiş yepyeni bir ilginin göstergeleri çıkar ortaya. Hiçbir alan, bu değişim konusunda sanat kadar açınlayıcı olmamıştır. Yapıtlar yavaş yavaş kutsal olana yüz çevirip bu dünyayı en benzersiz yanıyla, gündelik yaşamla, duyguların evreniyle ve “pek insanca insan”la betimlemeye yönelirler. Bu da a posteriori gerçek bir devrim olarak çıkar ortaya, resimde, müzikte ve yazında çok yavaş gerçekleşir. Bundan böyle yeryüzündeki yaşam gözlemlenmeyi ve olduğu gibi ya da kendisi için betimlenmeyi hak ediyor gibidir; insan gerçekliğinin anlatımı dinsel iletinin aktarımından daha ağır basar; en özgün ve özgül yanıyla bireyin resmedilmesi sanatta yeni bir zorunluluk olarak dayatır kendini.
Bireyin bu şekilde gelişen estetik keşfini anlatmak ve anlamak için hazırlandı bu çalışma. Söz konusu keşfi farklı sanatsal alanlarda ve modern sanatın ilk adımlarında izlemek, yalnızca yaratımın çağdaş yazgısını kavranabilir kılmak için değil, bireyi iyi günde kötü günde kurucu ilkesi ve başlıca değeri olarak bellemiş toplumlarımızı daha derinden kavramak için de çok değerli bir çözümleme anahtarı sunmaktadır.
Sınıflandırmalardan kurtulmuş, geleneklerden sıyrılmış, hatta toplumsal zorunlulukları aşmış bir birey fikri –bunun bir kazanım, bir ufuk ya da bir yanılsama olması bir şeyi değiştirmeyecektir–, “modernite”nin yükselişine dair en şaşırtıcı yorumların anahtarını verecektir. Öte yandan, bu fikrin yazgısı antropoloji, felsefe, hukuk, siyaset ve tarih alanlarında, çok ender olarak da sanat tarihinde çok iyi çözümlemelerin konusu olmuştur. Bu kitap, modern birey figürünün estetik yaratımda ve gösterimde ortaya çıkışını izleyerek, “bireyci paradigma” uygulamasında böyle bir boşluğun doldurulmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Elinizdeki kitap Collège de Philosophie’nin Mayıs 2002’de bu soruna ayırdığı bir oturumun uzantısı niteliğinde. Bernard Foccroulle, Robert Legros ve Tzvetan Todorov bu olguya yeni bir yorumlama getirmek üzere yeteneklerini ve uzmanlıklarını birleştirdiler. Hep bize ait olmuş bir tarihin önemli duraklarını belirlemek üzere bakışları birleştirmek ve çoğu zaman ayrı duran alanları bir araya getirmek kaçınılmazdı aslında. Tzvetan Todorov ve Bernard Foccroulle öncelikle bireyin resimde ve müzikte ortaya çıkışının başlıca aşamalarını çiziyorlar. Robert Legros ise söz konusu dönüşümün felsefi nedenlerini anımsatarak bu çifte okumayı antropoloji bağlamına yerleştiriyor. Sondaki tartışmaysa, kültürümüzü çok derinden etkilemiş ve karmaşık yollar izlemiş bu tarihin çağdaş serüvenlerini açığa çıkarma olanağı tanıyor.
Pierre-Henri Tavoillot
Collège de philosophie