Pinokyo’nun Maceraları – Bir Kuklanın Hikâyesi (küçük boy)
ISBN: 978-975-08-3332-8
Tekrar Baskı: 4. Baskı / 02.2024
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 06.2015
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Orijinal Adı | : Le avventure di Pinocchio / Storia di un burattino |
Sayfa Sayısı | : 212 |
Boyut | : 13.5 x 19.5 cm |
Tekrar Baskı | : 4. Baskı / 02.2024 |
“Pinokyo’nun Maceraları – Bir Kuklanın Hikâyesi”
Carlo Collodi’nin Pinokyo’su 1883’ten beri milyonlarca çocuğun hayal âlemine uğradı, uğruyor ve bundan sonra da uğramaya devam edecek.
Dünyanın en ünlü kitap kahramanı Pinokyo ile birlikte kuklalar, periler, insanlar, iyiler ve kötüler dünyasına gitmekle kalmayacak, hayatı tanıma ve gerçek bir çocuk olma yolunda düşe kalka ilerlemesine de tanık olacağız.
“Bir zamanlar, tıpkı şimdi olduğum gibi tahta bir kuklaydım: Bu dünyadaki pek çok çocuk gibi, tam gerçek bir çocuk olacaktım ki, tembelliğim yüzünden, bir de kötü arkadaşlara uyduğumdan evden kaçtım… Bir gün uyandım ki, kulaklarıyla, kuyruğuyla bir eşeğe dönüşmüşüm! Ne kadar utanç duydum anlatamam!”
Nasıl olduysa, marangoz Kiraz Usta, çocuk gibi ağlayıp gülen bir odun parçası buldu.
“Bir zamanlar...”
“Bir kral varmış!” diyeceklerdir hemen küçük okurlarım.
“Yo, çocuklar, yanıldınız. Bir zamanlar bir odun parçası varmış.”
Öyle kıymetli bir odun parçası değildi, kışın sobaya, ocağa ateşi alevlendirmek ve odaları ısıtmak için atılan herhangi bir odun parçasıydı.
Nasıl olduysa bilmem, ama günlerden bir gün bu odun parçası, Antonio Usta adında ihtiyar bir marangozun dükkânına düştü; burnunun ucu hep kiraz gibi parlak ve kıpkırmızı olduğundan herkes ona Kiraz Usta derdi.
Kiraz Usta bu odun parçasını görünce pek sevindi, memnuniyetle ellerini ovuşturarak mırıldandı:
“Bu odun tam vaktinde geçti elime; bunu sehpa bacağı yapmak için kullanabilirim.”
Der demez de keskin baltasını aldığı gibi kabuğunu soymak ve inceltmek için işe girişti, ama daha ilk darbeyi indirirken eli havada asılı kaldı, çünkü cılız mı cılız, yalvaran bir ses işitti:
“Çok sert vurma!”