İstanbul’da İki İskandinav Seyyah
ISBN: 978-975-363-220-7
Tekrar Baskı: 9. Baskı / 04.2024
YKY'de İlk Baskı Tarihi: 11.1993
YKY İnternet Satış Fiyatı
Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.
Sayfa Sayısı | : 152 |
Boyut | : 13.5 x 21 cm |
Tekrar Baskı | : 9. Baskı / 04.2024 |
Knut Hamsun – Norveç’in şaibeli gururu. Hans Christian Andersen – başmasalcı, gerçek bir seyyah, kötü bir oyun yazarı. Bu iki “kuzey” yazarını güneye, İstanbul’a çeken neydi? İstanbul sokaklarında birer yabancı yazar olarak dolaştıklarında, bizim görmediğimiz, atladığımız neleri yakalamışlardı? “Hilalin Altında” gezen iki “dünya yazarı”nın, özgün dillerinden yapılan çevirileriyle İstanbul anıları! Türkçede ilk kez…
Ilık bir sonbahar akşamı Şark'tan gelip Konstantinopel'e gidiyoruz. Karadeniz ayna gibi dümdüz. Türk Ermenistanı sahillerinde mintan giymiş erkekler evlerinin önünde oturmuş, tütün içiyorlar. Ortalık o kadar sakin ki, çubuklarından çıkan dumanı dahi görebiliyoruz. Makinalar vapuru sarsıyor. Bir Marsilya vapuru olan "Memphis" Konstantinopel'e bu gece varabilmek için bütün kuvvetini seferber etmiş vaziyette. Vapur yol aldıkça ümidimizi kaybediyoruz. Kaptan da varacağımızdan şüpheli zaten. Boğaz'ın girişinde Üsküdar sahili tarafında bulunan Kavak adlı küçük şehiri bile geçmedik daha. Kavak her ne kadar uzaktan masum bir şehir gibi görünüyorsa da, tepelerinde yükselen kalenin duvarları ve harabeler arasında gizlenmiş topçu bataryası sebebiyle Boğaz "gurup vaktinden sonra" geçişe kapanıyor. Dalgaları yara yara ilerliyoruz. Kavak uzaktan göründü ama kaptan yetişemiyeceğimizi söylüyor. Ufak tefek, esmer, güneyli bir Fransız olan kaptanın sol gözü şehla.