YKY - Yapı Kredi Yayınları
Sepet Ürün bulunmaktadır.
Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?

Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?

ISSN: 977-1300-2740-1-202

Sayı : 202 Dönem : Eylül - Ekim 2024

400.00 TL ve üzeri alışverişlerinizde kargo ücretsiz.

YKY İnternet Satış Fiyatı
112.50 TL    Etiket Fiyatı : 150.00 TL
-+

Siparişiniz en geç 2 iş günü içerisinde kargoya teslim edilir.

HakkındaİçindekilerAbonelik

Sanat Dünyamız dergisi Eylül Ekim 2024 sayısında temel bir soruyu gündeme taşıyor: Sanat tarihi nasıl yazılır? Dergi böylece 20 yıl önceki aynı başlıklı dosya sayısını da yeniden dillendiriyor. Sanat tarihi yazmanın imkânları, imkânsızlıkları, farklılıkları ve bugünkü çıkış noktaları, dosyada detaylı olarak inceleniyor. Özgül Kılınçarslan dosyaya 20 yıl önceki sayıyı incelediği bir yazıyla katkı sunuyor. Sezin Romi’nin yazısında kurumlar, arşivler ve arşivlerin sanat tarihi yazımına katkıları dile geliyor. Cengiz Çekil’in Joseph Beuys üzerine yazısı “Beuys ve Biz”i dergide Yapay Cehennemler’in yazarı New York’ta yaşayan sanat tarihçi Claire Bishop’un söyleşisi izliyor. Sanatçı Noor Abuarafeh, Filistin manzaralarından bir anlatıyla manzara resimlerinin sanat ve insanlık tarihi için anlamlarını çoğaltıyor. Gülce Özkara ise Dahomey filminden yola çıkarak sömürgecilik geçmişiyle yüzleşmelerin sanat tarihinin temel meselelerinden biri oluşunu gösteriyor. Kaya Genç ekolojinin merkezî bir konu haline gelişini inceliyor ve geçmişte ekolojiyle kurulan bağlara bakıyor. Yıldız Öztürk sanat tarihinde kuir feminist yazımların tarihine, Eda Çekil ise bu yazımların Türkiye imkânlarına eğiliyor. Raphael-Öncesi Kardeşliği ve modeller ise Derya Sayın’ın yazısında gündeme geliyor. Cüneyt Yüce ise Rabih Mroué üzerinden performatif olanın sanat tarihi yazımına katkılarını araştırıyor.

Sanat Dünyamız’a buradan abone olabilirsiniz.

Editörden - Fisun Yalçınkaya 

SANAT DÜNYAMIZ DERGİSİ BUNDAN YİRMİ YIL ÖNCE OTUZUNCU YIL SAYISINI “SANAT TARİHİ NASIL YAZILIR?” SORUSUNDAN YOLA ÇIKAN BİR DOSYAYLA KUTLAMIŞTI.

DERGİNİN ARŞİVİYLE BAĞ KURMAK ADINA, ELLİNCİ YILDA BU SORUYU YENİDEN SORMAYI ANLAMLI BULDUK. SANAT TARİHİ YAZIMINI YENİDEN DÜŞÜNÜRKEN DERGİNİN GEÇMİŞİNE BAKMAYA, ARŞİVİMİZİ KUTLAMAYA, BUGÜNDEN YENİ SORULAR SORMAYA, YENİ PERSPEKTİFLER YARATMAYA ÇALIŞTIK. ODAĞIMIZ YENİ SANAT TARİHLERİ YAZILIRKEN NASIL YERLERDEN HAREKET EDİLDİĞİNİ YAKALAMAYA ÇALIŞMAK OLDU. BU SORUNUN YANITLARINA BAKARKEN DEĞİŞKEN MANZARALAR ARASINDA GEZİNDİK, KANONUN BOZULDUĞU, MERKEZDEN KAÇILDIĞI NOKTALARI KEŞFETMEYE ÇALIŞTIK.

DOSYA SAYIMIZ ÖZGÜL KILINÇARSLAN’IN YİRMİ YIL ÖNCEKİ DOSYAYA DAİR BİR DENEMESİYLE AÇILIYOR. CENGİZ ÇEKİL’İN ARŞİVDEN ÇIKAN VE BU SAYIDA YENİDEN GÜNDEME GELEN JOSEPH BEUYS ÜZERİNE YAZISI, SEZİN ROMİ’NİN ARŞİVLERİN SANAT TARİHİ YAZIMINA KATKISINI TARTIŞTIĞI YAZISIYLA PEKİŞİYOR. SANAT TARİHÇİ CLAIRE BISHOP’UN SÖYLEŞİSİ GÜNCEL TARTIŞMALARI AYDINLATIYOR. SANATÇI NOOR ABUARAFEH, FİLİSTİN MANZARALARINA BAKTIĞI YAZISIYLA MANZARA KAVRAMININ SANAT TARİHİNDEKİ YERİNİ ARAŞTIRIYOR. GÜLCE ÖZKARA İSE DAHOMEY BELGESELİ ÜZERİNDEN SÖMÜRGECİLİK VE SANAT TARİHİ İLİŞKİSİNE DAİR TARTIŞMALARI ELE ALIYOR. KAYA GENÇ, EDEBİYAT VE SANAT TARİHİNDE EKOLOJİNİN ESKİ/YENİ YERLERİNİ İNCELERKEN SEZEN ÜNLÜÖNEN RESSAM/SANATÇI KARAKTERLERİN EDEBİYAT TARİHİNDE NASIL YAZILDIĞINI İNCELİYOR.

EDA ÇEKİL, DERYA SAYIN VE YILDIZ ÖZTÜRK’ÜN YAZILARI FEMİNİST VE KUİR BİR YAZIMIN İMKÂNLARINI ARAŞTIRIYOR. CÜNEYT YÜCE, RABIH MROUÉ PERFORMANSLARI ÜZERİNDEN PERFORMANSIN SANAT TARİHİ YAZIMINDAKİ GÜCÜNÜ İNCELİYOR.

BUGÜN NEREDE DURDUĞUMUZU VE NASIL SANAT TARİHLERİ YAZILDIĞINI YA DA YAZILMADIĞINI ANLAMAMIZA YARDIMCI OLMASI DİLEĞİYLE...

FİSUN YALÇINKAYA

Ajandada Ne Var? - Antonio Cosentino

İmgelerin Zamanı, Sınırları ve Çelişkileri - Özgül Kılınçarslan 

SANAT DÜNYAMIZ DERGİSİNİN 20 YIL ÖNCEKİ DOSYASIYLA AYNI ADI TAŞIYAN BU DOSYA İÇİN ÖZGÜL KILINÇARSLAN ARŞİVLER ARASINDA BİR DENEME HAZIRLADI.

 

ÖZGÜL KILINÇARSLAN

 

Zaman, bellek ve anlatı kavramlarına, metinler ve imgeler üzerinden yaptığım yolculuk, neredeyse çeyrek asırdır devam ediyor. Yolculuğun başlarında geniş bir alana bakmak, gençliğin hızına ve hafifliğine denk düşüyordu. Ayrıca geçmiş, şimdi ve geleceğin iç içe geçtiği, büyük anlatılar yerine mikro-anlatıların hâkim olduğu bu geniş postmodern manzaraya da çok uygundu. Farklı tarihsel dönemlere ait imgelere ve metinlere bir uçağın penceresinden bakıyormuş gibi kuşbakışı bakmak, hayallerin özgür uçuşuna izin verse de anlam üretmek, anlatı kurmak için yeterli değildi. Bugünün manzarası ise çok daha karmaşık. Formlar ve kavramlar sürekli değişen bir yapıdalar, semboller ve dil hiç olmadığı kadar çoksesli ve değişken.

Böyle zamanlarda Benjaminvari hem yatayda hem dikeyde ilerleyen, ormanlara, yolları çatallanan bahçelere giren bir yürüyüşe daha çok ihtiyaç var. Bu uçsuz bucaksız imgeler ve metinler manzarasında, birbirine bağlanan yolları, nehrin akışında oluşan girdapları, iki düzlüğü birbirinden ayıran çatlakları tanıyabilmek için uçaktan inmek, yolu yürüyerek geçmek ve yolun neye hükmettiğini öğrenmek gerekiyor. Böyle bir arayış, bir an için de olsa, tekil anın çözümlemesinde, bütünün kristalini keşfetme umudunu veriyor. Elbette ortak anlatıların hızla çözüldüğü, anlam yaratmanın zorlaştığı bir yerde, patikada kaybolma ya da fazla yüksekten bakıp gözden kaçırma tehlikeleri hep mevcut. Enformasyonla, anlatının sıklıkla karıştırıldığı bir dönemde, belleğin salınımına izin veren belgeler olarak diyaloglara odaklanmak, bu yatayda ve dikeyde ilerleyen diyaletik bakışı oluşturmada daha da önemli hale geliyor.

Başyapıt Arşivdir - Sezin Romi

BU YAZIDA ARŞİVLERİN SANAT TARİHİ YAZIMI İLE ÖZGÜN ARAŞTIRMALARIN ORTAYA ÇIKMASINDAKİ ROLÜNE BİR BAKIŞ SUNUYORUZ. GÖRSEL SANATLAR ALANINDA ARŞİVLERE OLAN İLGİYİ KRONOLOJİK BİR ÇERÇEVEDEN ELE ALAN YAZI, EDİNİLEN BİLGİ VE BELGELERİN ALIŞAGELMİŞ SANAT TARİHİ ANLATILARINI DEĞİŞTİRMEDEKİ ETKİSİNİ, KURUMLARIN ARŞİVLERİ ERİŞİME AÇMA VE BİLGİ ÜRETİMİNDEKİ ROLÜNÜ TARTIŞMAYI AMAÇLIYOR.

 

Mimar Sam Stephenson’ın kaleme aldığı iki kitap, yazarın foto muhabiri W. Eugene Smith üzerine yürüttüğü yirmi yıllık, uzun soluklu bir araştırmanın ürünü. Stephenson’ın Pittsburgh şehrine olan ilgisi, Smith’in Pittsburgh Projesi’ni öğrenmesi ve DoubleTake dergisine proje hakkında bir yazı yazması bu sürecin bir başlangıcı olmuş. Stephenson, araştırma süresince ABD’den Japonya’ya geniş bir coğrafyada Smith’i tanıyan kişilerle görüşüp söyleşiler gerçekleştirmiş. 2003’te Dream Street (Rüya Sokak) adlı kitabı hazırlamış ve bir sergi düzenlemiş. Bu projeler üzerine çalıştığı sırada Arizona Üniversitesi’ndeki W. Eugene Smith Arşivi’ndeki ses kasetlerinden haberdar olmuş. Smith, 1957-1965 yılları arasında yaşadığı New York’taki beş katlı loft binada müzisyenlerin, sokaktaki seslerin, radyo ve televizyon programlarının, konuşan insanların ve loft’taki günlük olayların 4000 saatten oluşan kaydını tutmuş. Ayrıca binadan caddeye bakan manzaranın yaklaşık 40.000 fotoğrafını çekmiş. Stephenson’ın araştırması ise kent yaşamına tanıklık eden bu kayıtların ilk kez gün yüzüne çıkmasına olanak vermiş. Bu çalışmada arşivin kritik bir rolü olduğuna değinen Stephenson “Başyapıt arşivdir” der.

Stephenson’ın “başyapıt” olarak nitelendirdiği arşivin bir kurum bünyesinde korunarak günümüze ulaşması ve erişimde olması özgün bir araştırmanın ortaya çıkmasına kapı aralar. Tarihyazımına ve literatüre yeni bir kaynak kazandırılmasına örnek teşkil eder. Bu yazı, Stephenson’ın arşivin izini sürerek gerçekleştirdiği uzun soluklu araştırmasından yola çıkarak arşivlerin sanat tarihi yazımı ile özgün araştırmaların ortaya çıkmasındaki rolüne bir bakış sunar. Görsel sanatlar alanında arşivlere olan ilgiyi kronolojik bir çerçeveden ele alan yazı, edinilen bilgi ve belgelerin alışagelmiş sanat tarihi anlatılarını değiştirmedeki etkisini, kurumların arşivleri erişime açma ve bilgi üretimindeki rolünü tartışmayı amaçlar.

Beuys ve Biz - Cengiz Çekil

SANATÇI CENGİZ ÇEKİL’İN (1945-2015) SANATÇI JOSEPH BEUYS (1921-1986) ÜZERİNE BU DENEMESİNİ, ÜZERİNE ALDIĞI NOTLARLA BERABER SANAT TARİHİ YAZIMININ ÖZGÜN BİR ÖRNEĞİ OLARAK SUNUYORUZ. CENGİZ ÇEKİL, BU METNİ, KENDİSİ ÖNCÜLÜĞÜNDE İZMİR ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ’NDE 10-21 MART 1986 TARİHLERİNDE AÇILAN “JOSEPH BEUYS ANISINA: BİR BAŞKA SANAT” BAŞLIKLI SERGİDEN SONRA KALEME ALMIŞTI.

 

CENGİZ ÇEKİL

Sanat Tarihinin Önemi Görsel Okuryazarlıkta - Fisun Yalçınkaya - Claire Bishop

Sanat Dünyamız dergisinin “Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?” konulu dosya sayısı için Yapay Cehennemler ve Radical Museology, or What’s Contemporary in Museums of Contemporary Art? (Radikal Müzecilik ya da Çağdaş Sanat Müzelerinde Çağdaş Olan Nedir?) kitaplarıyla tanınan, güncel sanat söyleminde etkili bir yere sahip sanat tarihçi ve eleştirmen, Profesör Claire Bishop ile bir söyleşi yaptık. Bishop’un katılımcı sanat ve izleyicinin rolüne ilişkin eleştirel yaklaşımının sanat dünyasının dinamiklerine olan etkisini inceledik. Söyleşide son kitabı Disordered Attention’ı ve sanat tarihi üzerine görüşlerini tartıştık.

FİSUN YALÇINKAYA: Sanat tarihinin estetikle olan ilişkisi üzerine fikirlerinizi sorarak başlamak istiyorum. Vid Simoniti’nin son kitabında sizin Yapay Cehennemler kitabınızdan bir alıntı vardı. Orada estetik deneyimin şu anlamının altını çiziyorsunuz: “Mantığa, akla ya da ahlaka indirgenemeyen özerk bir deneyim rejimi”. Sizce estetikle ilişkimizi tarihle, sadece bildiğimiz sanat tarihiyle değil, dekolonyal, kuir-feminist ve henüz yeterince yazılmamış olan tarihle ilişki kuracak şekilde yeniden tanımlayabilir ya da tasarlayabilir miyiz?

CLAIRE BISHOP: Bu alıntı Rancière’nin “aisthesis” fikrine dairdi ve bir bağlama oturtmak önemli. Yapay Cehennemler kitabımda özellikle toplumla ilişkilenen sanat biçimlerinin ve katılımcı sanat formlarının getirdiği ahlaki yargılar olduğunu düşündüğüm şeylere karşı çıkmaya çalışıyordum. Bunun yerine, yapı, biçim, görünüm ve eserin yarattığı his gibi estetik niteliklere de dikkat etmemiz gerektiğini hissetmiştim. Ama dürüst olmak gerekirse, 2012’den bu yana çok şey oldu ve Rancière’nin bu alıntısına hâlâ katılıyor muyum bilmiyorum! O zamanlar daha tuhaf, çarpık, aşırı ya da açıkça iyileştirici olmayan toplumsal sanatı masaya yatırmaya çalışıyordum. O günden bugüne, sağ düşünce bu alanı ve aşırılık tekelini ele geçirdi. Nihayetinde sol, daha doğrucu bir siyasi pozisyonda ısrarcı oldu ve genel itibarıyla biraz sıkıcı olma riskini taşıyan bir hale geldi, yaratıcılığı azaldı. Bence zor bir dönemden geçiyoruz.

Portakal Ağacı, Zeytin Ağacı ve Sınır Tanımayan Bir Tablo - Noor Abuarafeh

Bize Ruhumuzu Geri Verin - Gülce Özkara

YİRMİ ALTI YAĞMALANMIŞ SANAT ESERİNİN 2021’DE FRANSA’DAN BENİN’E İADE EDİLİŞ SÜRECİNİ ANLATAN VE BERLİN FİLM FESTİVALİ’NİN EN İYİSİ SEÇİLEREK ALTIN AYI’YI KAZANAN DAHOMEY BELGESELİ ÜZERİNDEN SÖMÜRGECİLİĞİN BUGÜN SANAT TARİHİ YAZIMINDA NE ANLAMA GELDİĞİNİ ARAŞTIRDIK.

 

GÜLCE ÖZKARA

 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, akademisyen ve yazar Felwine Sarr ile sanat tarihçisi Bénédicte Savoy’dan ülkenin kamu koleksiyonlarında bulunan Afrika kültür nesnelerinin geçmişi ve mevcut durumunu değerlendirdikleri bir rapor hazırlamalarını ister.1 Kasım 2018’de yayımlanan Rapport sur la restitution du patrimoine culturel africain. Vers une nouvelle éthique relationnelle [Afrika Kültür Mirasının İadesi. Yeni Bir İlişkisel Etiğe Doğru] isimli raporla kolonyal dönemde yağmalanan kültür nesnelerinin Afrika’ya iadesi Fransa’da ilk kez gündeme gelir. Bu raporun ardından Benin Cumhuriyeti’nin de talebiyle Dahomey Krallığı’ndan (1600-1904) getirilen 7000 eserin yirmi altısı 2021’de, koleksiyonunda bulundukları Quai Branly Müzesi – Jacques Chirac, Paris’ten Benin’e iade edilir. Yönetmen ve oyuncu Mati Diop’un 2024’te Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ayı’yı kazanan Dahomey belgeseli kültür nesnelerinin eve dönüş yolculuğunu takip eder ve etnoloji müzelerinin kolonyalizmle bağını eleştirir. Yerlerinden edilen kültür nesneleri asıl anlam ve işlevlerinden koparılıp sanat tarihi ve etnolojinin unsurları haline gelir; müzelerde sergilenen veya depolarda saklanan  “etnolojik objeler” olarak yeni bir kimlik kazanır. Peki, bu kültür nesnelerinin başka bir yerde, başka bir işlevde uzun zaman geçirdikten sonra eve dönüşleri Benin halkı için ne ifade eder? Onların yokluğunda değişen bir ülkeye, kendileri de değiştikten sonra dönen bu nesneler nasıl karşılanmalıdır? Kendi başına bir sanat tarihi yazımı denemesi olan Dahomey belgeseli bu sorulara üç perspektiften yanıt arar: Benin halkının atalarından çalınan kültür nesnelerinin dönüşüne tepkileri, Abomey-Calavi Üniversitesi öğrencilerinin iade üzerine tartışmaları ve eve dönen Kral Ghezo heykelinin “tanıklıkları”.

Eğrelti Otları, Güller ve Tarih - Kaya Genç

Sanat Tarihi Yazımında Merkezden Kaçış Eğilimleri - Yıldız Öztürk

SANAT TARİHİNİN TARİHLERİ, YENİ DENEMELER VE MERKEZDEN KAÇIŞ NOKTALARI EŞLİĞİNDE ELEŞTİRİLER, STRATEJİLER VE OLANAKLAR...

 

YILDIZ ÖZTÜRK

 

Sanat tarihi, erişilebilen en eski tarihten itibaren farklı coğrafyalardaki sanat pratiklerini inceler. Müzelerde ve kamusal koleksiyonlarda yer alan eserler toplumların geçmişiyle bağ kurmamızı kolaylaştırır. Gündelik ya­şama ait nesneler toplumların yaşayış biçimlerini, kültürel yapılarını, dü­şünce sistemlerini ve hislerini anla­mamızı sağlar. Farklı topluluklarla ve kimliklerle tanışmak, kendine benze­meyenlere saygı duyma ve onlarla eşit ilişki kurabilme ihtimalini artırır.

Disiplinlerarasılığa açık bir alan olan sanat tarihi, kendine özgü konu ve araştırma yöntemlerinin yanı sıra tarih, arkeoloji, antropoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, ekonomi, psikoloji gibi diğer disiplinlerden de beslenir. Dola­yısıyla sanat tarihi, sanat üsluplarının kronolojik olarak sıralanmasından çok daha fazlasını ifade eder. Geçen yüzyılın ilk yarısından itibaren geli­şen eleştirel sanat tarihi çalışmaları sınıf, cinsiyet, cinsel yönelim, etnisite ve ırk kategorilerini sanat tarihi ya­zımına dahil etmiştir. Böylece sanat pratiklerini toplumsal ilişkiler bağla­mında analiz eden yaklaşımlar eser­lerin ortaya çıkış koşullarını, marjda kalanları, sistematik dışlamayı ve sö­mürgeciliği görünür hale getirmiş­tir. Toplumsal hareketlerin yaratıcı gücünden de beslenen sanat, eleşti­rel yapısını gün geçtikçe derinleştirip genişletiyor. Bu yazıda, eleştirel sanat tarihi çalışmaları içindeki kuir ve fe­minist sanat pratiklerinden örneklere yer vereceğim. Fakat öncelikle –kısa­ca– geleneksel sanat tarihi yazımına ve ona gelen eleştirilere değinmek istiyorum.

Çoğalarak ve Çoğaltarak İlerleyen Bir Tarih - Eda Çekil

Çağdaş Kadın Yazarların Erkek Ressam Romanları - Sezen Ünlüönen

Modeller ve Raphael-Öncesi Kardeşliği - Derya Sayın

Bana Sigarayı Bıraktır: Ders Notları - Cüneyt Yüce